top of page
yesil_yazilar_logo

İnsanın Anlam Arayışı - Kitap İnceleme

  • Yazarın fotoğrafı: Birol SAĞLAM
    Birol SAĞLAM
  • 24 Eki
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 4 gün önce

insanın anlam arayışı kitap

“İnsanın Anlam Arayışı” Victor E. Frankl

Viktor E. Frankl, Avusturyalı bir nörolog ve psikiyatristtir.  1905 yılında Viyana’da doğan Frankl, İkinci Dünya Savaşı sırasında, Auschwitz de dahil olmak üzere Nazi toplama kamplarında üç yıl tutuklu kaldı.  Ebeveynlerini ve 1941 yılında evlendiği eşini bu kamplarda kaybetti. 1945 yılında Holokost’tan sağ kurtuldu, varoluşçu psikolojinin en önemli isimlerinden biri oldu.

1947 yılında tekrar evlendi. Evliliği mutlu bir şekilde 50 yıl devam etti, 40’tan fazla fahri doktora aldı, 30’un üzerinde kitap yazdı ve dünyanın en prestijli üniversitelerinde dersler verdi. Victor Frankl kitapları halen dünyanın her köşesinde ilgiyle okunmaya, yeni baskılar yapmaya devam etmektedir. 

Nazi ölüm kamplarının insanlık dışı koşulları altında Frankl, insan varoluşunun temelinde anlam arayışının yattığını gözlemledi ve kendi terapötik yaklaşımı olan Logoterapi'yi geliştirdi.

Viktor Frankl “İnsanın Anlam Arayışı” kitabını toplama kamplarında gizli gizli tuttuğu notlarını bir araya getirmesiyle oluşturdu. Çığır açan eseri "İnsanın Anlam Arayışı", hem onun yürek burkan kamp anılarını kaydeder hem de Logoterapi'nin felsefesini açıklar. 

“İnsanın Anlam Arayışı” Kimler Okumalı

Viktor Frankl’ın "İnsanın Anlam Arayışı” kitabını, yaşamın zorlukları karşısında anlam ve amaç arayan, varoluşsal sorularla ilgilenen veya Nazi ölüm kamplarında olanları merak eden herkes okumalıdır.


Kitap Özetleri-Kutuphane

“İnsanın Anlam Arayışı" Konusu ve Kısa Özet

Holokost'tan sağ kurtulan ünlü psikiyatrist Viktor E. Frankl'ın sarsıcı eseri "İnsanın Anlam Arayışı", akıl almaz acılar karşısında insan ruhunun derinliklerini etkileyici bir şekilde araştıran, hem bir anı hem de bir psikoterapi kitabıdır.

"İnsanın Anlam Arayışı", Victor Frankl’ın Nazi toplama kamplarındaki kişisel anılarını aktarmasının yanısıra, kendi psikoterapi okulu olan logoterapinin temellerini atan bir belgedir. Kitabın büyük bir kısmı, Frankl'ın sıradan tutsakların kamplardaki hayal edilemez acılarını, günlük yaşam mücadelelerini ve inanılmaz derecede kötü koşullarını anlatmasını içerir.

Viyana'da tanınmış bir doktor olan Frankl, kamplarda gizlice küçük notlar alarak gözlemlerini kaydetmiştir. Bu gözlemler, mahkumlarda görülen ahlaki ilgisizlik, cinsel dürtülerin sönmesi ve intihar eğilimleri gibi tepkileri kapsamaktadır. Frankl, acının insan ruhunu tamamen doldurduğunu ve sıradan varoluşu imkansız hale getirdiğini belirtmiştir.

Frankl, genç ve fiziksel olarak sağlıklı mahkumların genellikle erken öldüğünü; buna karşın, "zengin bir iç dünyaya" sahip, entelektüel ve ahlaki dayanıklılığı yüksek olanların hayatta kalma şansının daha yüksek olduğunu gözlemlemiştir. Bir insanın yaşamında anlamın gücü fikri bu gözlemden doğmuş ve logoterapinin temelini oluşturmuştur.

Frankl, kamplardaki acının her bireyin inançlar, ahlaki nitelikler gibi en temel özelliklerini açığa çıkardığını ve bu özelliklerin kişinin ağır baskı altındaki deneyimini tanımladığını savunur. Logoterapi, bu tecrübeden yola çıkarak, kişinin trajik üçlü olarak tanımlanan acıyı, suçluluğu ve ölümü kabul ederken bile bir anlam bulmasını ve "trajik iyimserliği" benimsemesini hedefler. 

Frankl, İnsanın Anlam Arayışı’nda kampların dehşetini analiz ederek, okuyucuyu kendi yaşamındaki anlam arayışını sorgulamaya yöneltir.

“İnsanın Anlam Arayışı” Ana Fikri

Kitabın ana mesajı, en kasvetli ve acı dolu koşullarda bile bireyin amaç ve anlam bulma kapasitesine sahip olduğu inancıdır. 

Yaşam bize sürekli sorular sorar ve biz bu sorulara yalnızca kendi varoluşumuzla yanıt verebiliriz. Trajik iyimserlik, acıya rağmen yaşamı onaylama cesaretidir. Anlam, yaşamın bize sunduklarından değil, onlara verdiğimiz yanıttan doğar. Bu anlayış, insanı koşullara teslim olmaktan kurtarır ve her durumda “hayata evet” diyebilme gücü kazandırır.

“İnsanın Anlam Arayışı” Kitap Temel Çıkarımları

1. İnsanın Temel Güdüsü Anlam Arayışıdır (Anlam İstemi).

İnsanı harekete geçiren birincil güç, haz (Freud) veya güç (Adler) değil, yaşamda kişisel bir anlam ve amaç bulma arzusudur. Bu arzu karşılanmazsa, birey varoluşsal boşluğa sürüklenir.

2. İnsanın Seçme Özgürlüğü Elimizden Alınamaz.

İnsanın koşulları ne kadar vahşi olursa olsun, elinden alınamayacak son özgürlük, o koşullara karşı kendi tavrını seçme ve içsel onurunu koruma yetisidir. Kamp deneyimi, ruhsal özgürlüğün her an mevcut olduğunu kanıtlamıştır.

3. Acının Bile Bir Anlamı Vardır (Trajik İyimserlik).

Logoterapi, acının sadece kaçınılmaz olduğu durumlarda anlamlı olduğunu kabul eder. Değiştirilemeyen acılar karşısında insanın görevi, bu acıya karşı cesur ve onurlu bir tavır geliştirerek onu bir irade savaşına dönüştürmektir.

4. Yaşam Bizi Sorgular, Biz Hayatı Değil.

Önemli olan, "Hayatın anlamı nedir?" diye sormak yerine, "Hayat benden ne bekliyor?" sorusunu sormaktır. Herkes, kendi yaşam sorusuna sorumluluk alarak benzersiz bir cevap vermek zorundadır.

5. Anlam Üç Yolla Keşfedilebilir.

Yaşamın anlamı, 1) Yaratım yoluyla (bir iş/eser yaparak - Başarı Yolu), 2) Deneyim yoluyla (sevgi ve güzelliği deneyimleyerek - Sevgi Yolu) ve 3) Tutum yoluyla (kaçınılmaz acıya karşı tavır alarak - İrade Yolu) bulunabilir.

6. Yüksek Sorumluluk Bilinciyle Yaşayın ("İkinci Defa Yaşıyormuşçasına" İlkesi)

Bu ilke, kişiyi anlık dürtülerin veya basit tatminlerin ötesine taşıyarak, uzun vadeli etik sorumluluğa odaklanmaya zorlar. Frankl'a göre bu zihinsel disiplin, bireyin kendi hayatının belirleyiciliğini tam olarak üstlenmesini ve her anını anlamlı ve onurlu kararlarla inşa etmesini sağlar.

7. Gelecek İnancı (umut) Hayati Önem Taşır (Nietzsche İlkesi).

Geleceğe olan inancını yitiren bir mahkûm manevi dayanağını da yitirip çökerdi. "Yaşamak için bir nedeni olan kişi, hemen hemen her nasıla katlanabilir" sözü, anlamın bir yaşam nedeni olarak hayatta kalma gücünü nasıl artırdığını özetler.

8. Mutluluk Doğrudan Hedeflenemez.

Mutluluk, bir amaç olarak peşinden koşulursa elde edilemez. Ancak kişi bir amaca, bir başkasına ya da bir değere kendini adadığında, mutluluk ve kendini gerçekleştirme bu anlam dolu yaşamın yan ürünü olarak kendiliğinden ortaya çıkar.

9. Sevgi En Derin Anlam Yolu ve İnsan Değerinin Kaynağıdır.

Gerçek sevgi, sevilen kişinin sadece mevcut hâlini değil, henüz gerçekleşmemiş potansiyelini de görme yeteneğidir. İnsanın değeri, üretkenliği veya faydası sona erse bile, varoluşunun kendisinde ve yaratılmış anlamlarda yatar.

10. Dünyada Yalnızca İki İnsan Irkı Vardır.

Soylu (namuslu) insanların ırkı ve soysuz (namussuz) insanların ırkı. Bu ahlaki ayrım, tüm gruplara ve toplumsal katmanlara nüfuz eder; kamplarda bile muhafızlar arasında "namuslu" insanlar bulunabilmiştir.

NOT: Aşağıdaki bağlantıdan "İnsanın Anlam Arayışı" kitap özeti, "İnsanın Anlam Arayışı" PDF ve ses dosyasına ulaşabilirsiniz.

İnsanın Anlam Arayışı Özet




Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin

© 2024 Yeşil Yazılar - Tüm Hakları Saklıdır. İçerikler İzinsiz Kullanılamaz ve Çoğaltılamaz.

ABONE OLUN, E-POSTA BÜLTENİNE KATILIN

Aboneliğiniz icin teşekkurler!

bottom of page