“Mümkün olan en iyi hayatı yaşamak için ne gerekiyor?” “Mutlu ya da huzurlu bir hayat yaşamak için ne yapmalı ya da nasıl bir yaşam felsefesi benimsemeli? Bu ve buna benzer sorular belki de insanlık tarihi kadar eski ve filozoflar binlerce yıl bu soruların cevabını bulmak için uğraştılar.
Günümüzde yapılan mutluluk araştırmaları, tatmin edici bir yaşamın anahtarının dışsal hedeflerden ziyade içsel hedeflere ulaşmada yattığını; kalıcı mutluluğun, erdemli davranış alışkanlıkları geliştirmekle elde edilebileceğini gösteriyor. Ama ilginç olan, çoğumuz bunu teorik olarak biliyor ya da seziyoruz; ancak bunun için ne yapılması ve nasıl yapılması gerektiğini bilmiyoruz. Yol haritamız yok.
İyi bir yol haritamız olmadığı için devamlı ve farkında olmadan yanlış şeyler yapıyoruz; şan, şöhret ve para gibi maddi şeylerde arıyoruz mutluluğu. İçinde yaşadığımız siyasi ve ekonomik düzen de böyle olmasını istiyor…
Yaşamda küçük engeller veya zorluklarla karşılaştığımızda (Ki bunlar modern yaşamda fazlası ile var) kendimizi depresyonda buluyoruz. Sürekli bir endişe, kaygı ve gelecek korkusu sarmalında derinleşen bir mutsuzluk ve tükenmişlik haline sürükleniyoruz. Sorunlu bireyler, sorunlu ilişkileri doğuruyor… Nihayet kendimizi bir terapistin yanında buluyoruz ya da bir sonraki aşamada bir psikiyatristin yolunu tutuyoruz.
Terapi ya da ilaçlar tam ve etkin bir çözüm değil. Hepsi geçici çözüm. Zihinsel yeniden yapılanmayı başaramaz, doğru yaşam felsefesini (Doğru yol haritası) oluşturamazsak bir sonraki sürecin daha acılı ve zor olma ihtimali yüksek.
Bu sorulara ilk tutarlı cevabı Zenon’un takipçileri vermişlerdir. Roma dönemi Stoacı filozoflar ise bizlere iyi ve tutarlı bir yol haritası sunmuşlar. İnsanın zihin ve duygusal yapısında 2000 yıllık bir süreçte değişiklik olmadığını kabul edersek, o gün doğru olanın bugün de doğru olduğuna inanabiliriz.
Üstelik günümüzde William Irvine, Ryan Holiday ve Massimo Pigliucci gibi modern filozoflar, Stoacılığın, zihinsel duruma ve rasyonel olmanın erdemlerine odaklanan mutlu ve iyi bir yaşamın anahtarı olduğunu söylüyor; Stoacı yaşam tarzının faydalarını yazıyorlar. Başka bir ifadeyle, 2000 yıl önce ortaya çıkan cevaplar bugün de geçerliliğini koruyor.
Modern Stoacı yazarların ifadelerinden başka elimizdeki kanıt ne? Modern bilim. Bilim bu konuda modern insanın problemlerini çözmek için kadim bulgular üzerine temellenmiş görünüyor. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), Stoacılık gibi duygusal zorlukların üstesinden gelmek için mantık ve muhakeme yetisini kullanmaya vurgu yapıyor.
En öz şekliyle Stoacı felsefenin, insanların mümkün olan en iyi hayatları yaşamalarına yardımcı olmak için tasarlandığını söyleyebiliriz.
Olumlu duyguları en üst düzeye çıkaran, olumsuz duyguları azaltan ve bireylerin karakterlerini geliştirmelerine yardımcı olan bir yaşam felsefesidir.
Her an, her durumda ve yaşamın herhangi bir aşamasında Stoacılık, iyi yaşamak için bir çerçeve sağlar. İnsanlara gerçekten neyin önemli olduğunu hatırlatır, değerli olandan daha fazlasını elde etmek için pratik stratejiler sunar.
Stoacılık saatlerce meditasyon yapmayı gerektirmez. Bunun yerine, huzur bulmak ve kişinin karakter gücünü geliştirmek için anında, kullanışlı ve pratik yollar verir.
Her gün olan nedir; etrafımızda olaylar olur ve bu olaylara değerlerimiz, beklentilerimiz ve inançlarımız çerçevesinde tepkiler veririz. Yaşadığımız olaylar ve verdiğimiz tepkiler ruh halimizi belirler. Çevremizde meydana gelen olaylar çok nadiren kontrolümüz dahilindedir. Ancak, şunun farkında olmamız gerekmektedir; bu olaylara karşı içsel yargılarımız ve nasıl tepkiler vereceğimiz bizim kontrolümüzdedir ve bu bizim en büyük gücümüzdür.
Stoa öğretisi kesinlikle Yunanlılar ve Romalıların bir ürünü olsa da bu felsefe o zamanlar olduğu kadar bugün de geçerlidir. Genellikle kaotik ve öngörülemez olan bir dünyada, duygularımızı kontrol etmeyi ve gücümüzün içinde olana odaklanmayı öğrenmek, daha mutlu ve daha tatmin edici yaşamlar sürmemize yardımcı olabilir.
Son olarak Stoacı felsefenin nihai amacı nedir? Bu soruya çağdaş Stoacı yazar John Seller’ın bir mülakatta verdiği cevap şu olmuş;
“….Nihai hedefin mutluluk olduğunu düşünüyorum. Yani iyi bir hayat yaşamak için. Bunu nasıl yapıyorsun? Bunu karakterini geliştirerek yapıyorsun. Bunu, bu erdemleri, bu mükemmellikleri geliştirerek yaparsınız. Nasıl iyi bir insan olunur? İyi bir insanı işaret eden mükemmel karakter özelliklerini geliştirerek. Ama aynı zamanda rasyonelliğinizi geliştirmeyi de içerir, çünkü bunun bir insanın temel özelliklerinden biri olduğu düşünülür. Bu, olumsuz duygulardan kaçmayı içerir. Ve sonra doğa ile uyum içinde yaşamak bununla iki şekilde yakından bağlantılı bence. Bir şekilde, daha önce bahsettiğimiz gibi: “yumuşak bir yaşam akışı” için iradenizi doğanın iradesiyle hizalamak………”
Stoa felsefesini ve tekniklerini öğrenmek ve uygulamak hayatımıza olumlu yönde büyük katkılar sağlayabilir. Ancak bu felsefenin bir doğma olmadığının ve çok geniş bir literatüre sahip olduğunun farkında olmalıyız. Okumak, araştırmak ve bize uyanı seçip almak mümkün. Ama şunu da akılda tutmak lazım: ne kadar çok içselleştirir ve teknikleri uygulama yoluyla pratiğe dökersek o kadar çok fayda temin edebiliriz.
Yaşamınız hiç ummadığınız yönde değişebilir…
Opmerkingen