top of page
yesil_yazilar_logo

Yüksek Tansiyon-Diyet İlişkisi: Bitkisel Gıdalarla Bir Dönüşümün Hikayesi

  • Yazarın fotoğrafı: Birol SAĞLAM
    Birol SAĞLAM
  • 5 Mar 2024
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 26 Eki

Yüksek tansiyon diyeti, alışılmış beslenme biçimini kökten değiştirmektir. Bu yazıda, hipertansiyon beslenme ilişkisini nasıl keşfettiğimi, bitkisel beslenme ile yüksek tansiyonu nasıl düşürdüğümü ve sağlığımı nasıl dönüştürdüğümü anlatacağım.

Yüksek Tansiyon-Diyet İlişkisi

Yüksek Tansiyon Diyeti İçin Farkındalık

Son yıllarda yapılan yüzlerce bilimsel araştırma, düzenli olarak bitkisel gıdaları tüketmenin hem bedensel hem zihinsel sağlığı güçlendirdiğini kanıtlıyor.

Yine de birçok insan, hayvansal gıdaların azaltılmasının bile yaşam kalitesini artırabileceğini; kalp hastalıkları-diyet, özellikle yüksek tansiyon-diyet ilişkisini fark etmiyor. Oysa farkındalık, dönüşümün ilk adımıdır. Benim hikâyem de tam burada başladı.

Hayvansal Kaynaklı Protein Takıntısı: “Et Yemeden Olmaz” Yanılgısı

Yatılı okul yıllarımda sofrada mercimek varsa, burun kıvırıp aç kalkardık. Et ve süt ürünleri “esas gıda”, sebzeler ise “tamamlayıcı gıda” sayılırdı.

Okullarda, reklamlarda, hatta doktor tavsiyelerinde bile hayvansal kaynaklı protein üstünlüğü işleniyordu.

Dr. Garth Davis’in Proteinaholic kitabında dediği gibi: “Toplum, proteini sağlıkla eşitleyerek bağımlılık geliştirmişti.”

Ben de doğal olarak toplumun büyük çoğunluğu gibi, uzun yıllar hayvansal protein kaynaklarını değerli, sağlık için kıymetli ve yeri doldurulamaz besinler olarak gördüm. 

Veganların protein eksikliği yaşadığını, bu şekilde beslenerek büyük hata yaptıklarını düşünüyor; zihin gelişimi için et tüketmenin elzem olduğu inancıyla bunun akılsızlık ve sürdürülebilir bir diyet olmadığını savunuyordum.

Bugün dönüp baktığımda, bu tavrın toplumsal kabulleri sorgulamadan kabul edişimden ve bilgi eksikliğinden kaynaklandığını görüyorum.

Bu konudaki temel inancım değişti. Artık “en ucuz protein kaynakları olan bitkisel besinlerin, en pahalı olmanın yanı sıra en zararlı protein kaynakları olan hayvansal besinlerden sağlık, etik ve yaşam açısından çok daha değerli olduklarını” düşünüyorum.

Yüksek Tansiyon-Diyet İlişkisi

Şimdi sıra hikayeme geldi. 

42 yaşımda yüksek tansiyon teşhisi konduğunda büyük bir şok yaşadığımı hatırlıyorum. Spor yapıyor, dikkatli besleniyor, hatta sigara içmiyordum. Buna rağmen tansiyonum her yıl yükseliyor, ilaç sayım artıyordu.

Doktorların hipertansiyon-beslenme ilişkisine yönelik dişe dokunur hiçbir tavsiyesi yoktu. Sıhhatim gün geçtikçe bozuluyor;  ruhsal olarak çöküşe doğru yol alıyordum.

Ta ki, bir gün eski ABD Başkanı Bill Clinton’ın bitkisel beslenmeyle damarlarını nasıl iyileştirdiğini anlatan röportajını izleyene kadar.

Eski Başkan 2010 yılından beri bitkisel gıdalarla beslenmiş, sadece haftada bir balık yiyerek diyet dışına çıkmış, bunun dışında danışman doktorların (Dr. Dean Ornish ve Caldwell Esselstyn) bütün tavsiyelerine uymuştu. 

Tedavisi süresince 12 kilo vermiş, damarlarında iyileşmeler başlamış, bütün metabolizması değişmiş ve sağlığı her geçen gün daha iyiye gitmişti. 

Eski Başkanın yaptığı diyet incelen damarlarına tekrar stent takılmasını önlemişti. Konuşmasında diyetin ayrıntılarını veriyor ve doktorlarına karşı şükran dolu olduğu belli oluyordu.

O an, hayatımı değiştirecek bir farkındalık yaşadım: “Kronik hastalıklar kader değil, yanlış beslenmenin sonucuydu. Yüksek tansiyon diyet ilişkisi mutlaktı.”

Yüksek tansiyon-diyet ilişkisi

Bitkisel Beslenmenin Gücü

ABD’de Dr. Dean Ornish ve Dr. Caldwell Esselstyn’in yürüttüğü klinik araştırmalar, bitkisel gıdaların kalp damar hastalıklarını tersine çevirebileceğini kanıtlıyordu. Diyabet ile yüksek tansiyon-diyet ilişkisi bilimsel olarak şüpheye yer bırakmayacak şekilde netti.

Baklagiller, sebzeler, tam tahıllar ve meyveler yalnızca protein değil, aynı zamanda lif, vitamin, mineral ve antioksidan deposuydu ve bunlar gerçek ilaçlardı. Yani yüksek tansiyona iyi gelen bitkiler idi.

Günlük ihtiyacı olan kaloriyi alan bireylerin protein eksikliği yaşaması imkansızdı ve benim tecrübe ettiğimiz sadece bilgi eksikliğinden kaynaklı yanlış beslenmeydi. 

Bazı çevreler sadece daha fazla kazanmak ya da şöhret olmak için algılarımızla ve dolayısıyla sağlığımızla oynuyorlardı.

Bitkisel Beslenmenin Faydaları: Sağlık, Zindelik ve Farkındalık

2019 yazında tamamen bitkisel beslenmeye geçtim. İlk günlerde diyetimi sadece hipertansiyon-beslenme döngüsünde değerlendiriyordum. Ancak üç ay içinde ortaya çıkan faydalar daha fazlasıydı. Tansiyon ilaçlarım azalmakla kalmamış;

  • Kilo vermiş,

  • Enerjim artmış,

  • Uyku kalitem iyileşmiş,

  • Eklem ağrılarım kaybolmuş.

  • Egzersiz performansım hissedilir bir şekilde yükselmişti.

Ama en önemlisi, kendimi zihinsel olarak daha özgür hissetmeye başlamıştım. Zamanla bu dönüşüm sadece bedensel değil, ahlaki ve çevresel farkındalığı da beraberinde getirecekti.

Vegan (Bitkisel) Beslenmenin Faydaları İle Genel Sağlık Durumuma Etkilerini ayrıntılı olarak ayrı bir blog yazısı ile paylaştım.

Tam Doğal Bitkisel Beslenmenin Nasıl Uygulanacağını ayrı bir blog yazısı ile paylaştım.

Vegan Felsefeyle Tanışmak

Bitkisel beslenmeyi benimsemek, benim için zamanla sadece bir nevi yüksek tansiyon diyeti olmaktan çıkıp, beni doğrudan vegan felsefeyle de tanıştırdı. Bu dönüşüm sayesinde, dünyayı tükettiğim şeyler üzerinden yeniden okumayı öğrendim.

Artık, hayvanların endüstriyel sistemler içinde çektiği akıl almaz acılara, gezegenimize ve habitatlara verilen çevresel zarara ve hızlanan iklim krizine çok daha eleştirel ve vicdanlı bir gözle bakıyorum.

Tabağıma gelen her lokmanın basit bir tüketim eylemi değil, küresel sonuçları olan bilinçli bir tercih olduğunu biliyorum. 

Duyarlı insanlar için temel soru çok nettir: Beslenme seçimlerinde rehber, bilim ve aklın desteklediği uzun vadeli sağlık ve etik mi olacak; yoksa sadece ezberlenmiş, sorgulanmamış eski alışkanlıkların rahatlığı mı? 

Bu farkındalık, yaşamın anlamını tüketmekte değil, sorumlu bir şekilde var olmakta bulmamı sağladı.

Bitkisel Beslenme: Bir Beslenme Biçiminden Fazlası, Bir Farkındalık Devrimi

Bitkisel beslenmenin yalnızca geçici bir diyet trendi olmadığını, aksine derin bir yaşam ve farkındalık dönüşümünün kapısını araladığını gösteren sayısız örnek mevcuttur.

Kişisel olarak deneyimlediğim bu pozitif değişim, küresel ölçekte sporun zirvesinden sanat ve felsefe dünyasının en büyük isimlerine kadar yayılmış durumdadır.

Bu bir "beslenme biçimi" sınırlamasının çok ötesinde, bir farkındalık devrimidir.

Tenisin efsanevi ismi Serena Williams ve Formula 1'in rekor sahibi şampiyonu Lewis Hamilton gibi isimler, bitkisel beslenmeyle performanslarını artırdıklarını ve toparlanma sürelerini kısalttıklarını kanıtlamışlardır. Bu, bitkisel beslenmenin faydalarının en güçlü kanıtıdır.

Beyoncé ve Madonna gibi sanatçılar da enerjilerini ve yaratıcılıklarını bitkisel protein kaynaklarından almayı tercih etmektedirler.

Geçmişte ise bilim ve felsefenin devleri olan Albert Einstein ve Lev Tolstoy gibi isimler, bitkisel beslenmenin sadece fiziksel değil, entelektüel ve ahlaki bir seçim olduğunu göstermişlerdir.

Türkiye'de de gazeteci Nevşin Mengü, yazar ve müzisyen Zülfü Livaneli ve sanatçı Leman Sam gibi aydın ve tanınmış birçok isim bu bilinçli yaşam biçimini benimsemiştir.

Tüm bu örnekler, bitkisel beslenmenin sadece bedeni değil, aynı zamanda zihni ve vicdanı da besleyen, daha etik, sürdürülebilir ve yüksek performanslı bir yaşama doğru atılmış küresel bir adım olduğunu göstermektedir.

Bu, bireysel bir tercihten çıkarak, dünyaya karşı duyulan sorumluluk bilinciyle şekillenen bir varoluş biçimine dönüşmektedir.

Sonuç: Bitkisel Gıdalarla Dönüşüm.  

Özetle yüksek tansiyon-diyet ilişkisini anlamak, bitkisel beslenmeye ve protein kaynaklarına bakışımı değiştirdi. 

Bitkisel beslenme sayesinde yalnızca bedenimi değil, zihnimi ve değerlerimi de dönüştürdüm.

Bugün beşinci yılımdayım; enerjik, sağlıklı ve huzurluyum. Bitkisel beslenmenin faydaları muazzam.

Umarım yazıda kendi hikayemi anlatırken “hipertansiyon hastaları nasıl beslenmeli?” sorusuna da cevap vermiş oldum. 

Bitkisel gıdalar sadece sizi değil, dünyayı da iyileştirir.

Unutmayın: “İyileşme, doğanın size sunduğu doğal bitkisel gıdalarla başlar.”

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin

© 2024 Yeşil Yazılar - Tüm Hakları Saklıdır. İçerikler İzinsiz Kullanılamaz ve Çoğaltılamaz.

ABONE OLUN, E-POSTA BÜLTENİNE KATILIN

Aboneliğiniz icin teşekkurler!

bottom of page