12 Dakikalık Kitap Özeti
12 dakikalık kitap özeti sayfasına hoş geldiniz. Kitap özetini okuyabilir, PDF formatında indirebilir ve dinleyebilirsiniz.

Warren Buffett Tarzı - Kitap Özeti
Robert G. Hangstrom
Yayın Zamanı :
30 Ağustos 2025
Dinleme Süresi:
18:13
Kategori:
Finans ve Yatırım
"Warren Buffett Tarzı" Özeti
Robert G. Hagstrom’un ilk baskısı 1994 yılında yayınlanan kitabı "Warren Buffett Tarzı", Warren Buffett’ı en iyi anlatan kitap olarak biliniyor. Warren Buffett’ın hayatı ve yatırım tarzı hakkında en derli toplu bilgileri, yatırım kurallarını ve disiplinini, para kazanmak için temel yaklaşımlarını en yalın haliyle aktarıyor. İyi bir yatırımcının benimsemesi gereken düşünce yapısını ve felsefesini anlatıyor.
Borsa Stratejileri ve Para Kazanmak Yolunda Warren Buffett’ın Akıl Hocaları
İlk hissesini 11 yaşında alan Warren Buffet tüm dünyanın en başarılı yatırımcılarından biri, borsa stratejisti ve para kazanma gurusu olarak kabul edilmektedir. Warren Buffet’ın yatırım tarzı kendine has ve benzersiz olmakla beraber dört güçlü yatırımcının harcından yapılmış bir temele dayanmaktadır. Bunlardan ilk ikisi onun kutup yıldızları gibiydi. Bu saptama Warren Buffet’ın “Ben yüzde 15 Fisher, yüzde 85 Benjamin Graham’ım” ifadesinde açıkça görülür.
Warren Buffett’ın Akıl Hocalarından Öğrendiği Dersler
1. Gerçek bir yatırımın iki ana özelliği bulunmalıdır: Anaparanın güvenliği ve hoşnut edici bir getiri oranı. Yatırımda başarılı olmak için hisselerin piyasa fiyatının o şirketin içsel değerinden daha düşük olduğu (Güvenlik Marjı) zamanlarda alım yapmak gerekir. Bir şirketin değerini belirlemede en önemli husus o şirketin gelecekteki kazanç potansiyelidir (Benjamin Graham).
2. İyi yatırımcının kendisini hisse senedi piyasasının duygusal girdaplarından yalıtması gerekir. Akla değil duygulara dayalı alım yapan diğer yatırımcıların mantıksız davranışlarından faydalanılabilir (Benjamin Graham).
3. Sağlam kararlar vermek için bir iş hakkında bilinmesi gereken her şey öğrenilmelidir. Bir şirketin içinde bulunduğu sektör dahil her yönü araştırılmalıdır (Paul Fisher).
4. Ortalamanın üzerinde potansiyeli olan ve iyi yönetilen şirketlere yatırım yapılmalıdır. İyi şirketler yıllar boyunca satış ve karlarını ortalamaların üzerinde artıran şirketlerdir. Bu araştırma/geliştirmeye önem vermek ve etkili satış teşkilatı ile mümkün olur (Paul Fisher).
5. Şirket yönetiminin nitelikleri işin değeri üzerinde belirleyicidir. Yönetimin özellikleri incelenmelidir (Paul Fisher).
6. Yatırım çeşitlemesine çok fazla gömülmemelidir. İşi çok iyi anlamadan bir şirketi satın almak, kısıtlı bir çeşitleme yapmaktan çok daha risklidir (Paul Fisher).
7. Bir menkul kıymetin değerini belirlemek için yaşamı boyunca kazanacağı nakdin miktarını tahmin et ve şimdiki değere iskonto et. (John Burr Williams).
8. Şahane bir şirketi makul bir fiyattan almak, makul bir şirketi şahane bir fiyattan almaktan çok daha iyidir. Eğer en iyi şirketi istiyorsanız, zamanı geldiğinde gereken fiyatı ödemelisiniz (Charles Munger).
Warren Buffett’ın yatırım stratejisinin özü; anladığı, istikrarlı bir kârlılık tarihi ve uzun vadede iyi beklentileri olan, az borçla yüksek sermaye getirisi üreten, dürüst ve işinin ehli insanlarca yönetilen ve en önemlisi cazip fiyatı olan şirketleri arayıp bulmaktır. Para kazanmanın yolu kestirme değildir. Yatırımlarına işin gerçek sahibiymiş gibi yaklaşır. Buffett için sahip olunabilecek en iyi şirket, sermayesini çok yüksek getiri oranlarıyla çalıştırabilen şirkettir.
Warren Buffett'ın Para Kazanmak İçin Tavsiyeleri ve 12 Yatırım Doktrini
Yazar kitabının beş-sekizinci bölümlerinde Buffett’ın yatırım stratejisini uygulama açısından sistemik hale getirme çabası ile üç iş doktrini, üç yatırım doktrini, dört finansal doktrin ve iki değer doktrini olmak üzere toplamda 12 yatırım kuralı altında toplamış ve bunu Warren Buffett Tarzı olarak adlandırmıştır.
Warren Buffett’ın Üç İş Doktrini (Nispeten tahmin edilebilir şirketlere odaklanma)
Doktrin-1: İş basit ve anlaşılır olmalıdır.
Bir yatırım işleminin başarısı işin ne derece anlaşıldığı ile doğru orantılıdır. İş basit ve anlaşılır olmalıdır. Anlamadığınız bir iş veya sektöre yatırım yapmanın hiçbir anlamı yoktur; çünkü işin değerini anlamanıza veya ne yaptığını takip etmenize imkan yoktur. Bu kuralın en basit örneği Coca-Cola Şirketidir. Şirket hammaddeyi alır, konsantre üretir ve perakende satış noktalarına satar.
Doktrin-2: Şirketin istikrarlı bir işletme tarihi olmalıdır.
Gündemde olan hisseler yerine uzun vadede başarılı ve karlı olacağına inanılan şirketlere odaklanılmalıdır. Sorunlu şirketleri ucuza almaktansa, iyi şirketleri makul fiyatlarla almak her zaman daha kârlıdır. Jilet ve tıraş bıçağı üreten Gillette Şirketi bu kuralın güzel bir örneğidir; şirket 1923 yılından beri bu işi yapmaktadır ve gelişerek günümüze kadar gelmiştir.
Doktrin-3: İşin uzun vadede görünümü olumlu olmalıdır.
Yatırımın anahtarı, bir şirketin rekabet avantajını ve en önemlisi bu avantajın kalıcı olup olmadığını belirlemektir. Pazardaki ürünün tek kaynağı olan marka şirketler (eşsiz bir ürün veya hizmet satan ya da geniş kitlelerin ihtiyaç duyduğu bir mal veya hizmeti çok düşük maliyetle satın alıp satabilen) fiyat esnekliğine ve sermaye üzerinden yüksek getiri sağlama özelliğine sahiptirler.
Buffett yatırılmış sermaye üzerinden yüksek getiri getiren ve bu yüksek getirileri gelecekte de sağlayacak (ROIC) şirketleri arar. The Pampered Chef Şirketi bu kuralın güzel bir örneği olarak kitapta sunulmuştur. Şirket 1995 yılından 2001 yılına kadar her yıl yüzde 22 büyüyerek büyük bir istikrar sergilemiştir.
Warren Buffett’ın Üç Yönetim Doktrini (İyi yönetilen şirketlere odaklanma)
Doktrin-4: Yönetim mantıklı davranmalıdır.
Yönetim işinin ehli, dürüst ve mantıklı yöneticilerden oluşmalıdır. Fazla nakit üreten şirketlerin üç seçeneği vardır: Nakidin yeniden yatırıma veya büyüme için satın almaya ya da hissedarlara dağıtılması… Bu karar yönetimin mantıklı davranıp davranmadığını test etme anıdır.
Fazla nakit ortalamaların veya sermaye maliyetinin üzerinde bir sermaye getirisi sağlayacaksa şirkette tutulmalı ve yatırımlarda kullanılmalıdır. Sermaye maliyetinin altında bir getiri sağlayacaksa bu nakdi şirkette tutmanın hiçbir faydası yoktur. Ortalamalarının üzerinde getiri oranlarıyla gittikçe büyüyen ve yeniden işe yatırılamayacak bir nakit çıkışına sahip olan şirketler için tek makul yol, bu nakdi hissedarlarına dağıtmaktır. Bunun iki yolu vardır: kâr paylarının artırılması ya da şirketin kendi hisselerini toplaması. Buffett, Berkshire Hathaway’de ikinci seçeneği uygulamıştır.
Doktrin-5: Yönetim hissedarlara karşı açık ve dürüst olmalıdır.
Yöneticiler şirketin finansal performansını hileye başvurmadan tam ve dürüst olarak açıklamalı, hatalarını samimiyetle kabul etmeli ve açık sözlü olmalıdır. Yatırımcı yönetim hakkında kanaate ulaşmak için şunları yapmalıdır;
-Şirketlerin önceki yıllardaki faaliyet raporlarını okuyarak gelecek yıllar hakkında öngörüleri gerçeklerle karşılaştırmalı,
-Finansal raporlarda dipnotlar anlaşılmıyorsa yönetimin gizlemeye çalıştığı bir şeyler olabileceği ihtimalini akılda tutmalı,
-Kar projeksiyonlarını ve büyüme oranlarını ön plana çıkaran şirketlere şüpheyle bakmalıdır.
Doktrin-6: Yönetim kurumsal mecburiyetlere karşı durabilmelidir.
Bir kurum mevcut gidişatı değiştirmemeye direniyorsa, kurumsal proje ve satın alımlar mevcut fonları eritiyorsa, hayal projelere ilgi duyuyorsa, düşünmeden başka bir şirketi taklit ediyorsa kurumsal mecburiyet kapanına sıkışmış demektir ve başarısız olur.
Warren Buffett’ın Dört Finansal Doktrini (Şirketin para kazanma potansiyelini belirleme)
Doktrin-7: Yüksek sermaye getirisi olmalıdır.
Şirket iyi sermaye getirisi verirken hiç veya az borç kullanmalıdır.
Doktrin-8: Hissedar karlarının yıllık büyümesi yüksek olmalıdır.
Hissedar karları şirketin net gelirine amortismanlar eklendikten sonra sermaye harcamaları ve gerekebilecek diğer işletme sermayesi çıkarılarak bulunur.
Doktrin-9: Kar marjları olabildiğince yüksek olmalıdır.
Bir şirketin maliyet ve harcamalarını (yönetici giderleri dahil) mümkün olduğu kadar düşürerek yüksek kar marjları ile çalışması istenir.
Doktrin-10: Dağıtılmayan her bir dolara karşılık en az bir dolarlık piyasa değeri yaratılmalıdır.
Eğer dağıtılmayan karlar şirkete yatırılır ve ortalamaların üzerinde getiri sağlarsa, şirketin piyasa değeri de aynı oranda artış gösterecektir.
Warren Buffett’ın İki Değer Doktrini (Alım fiyatını ortaya çıkarma)
Doktrin-11: Şirketin değerini belirle.
Bir şirketin şimdiki değerini hesaplamak demek, şirketin bundan sonraki hayatı boyunca üreteceği toplam karları tahmin etmek ve daha sonra o toplamı tekrar bugüne iskonto etmektir. Bu bir bono değerlemesine çok benzer. Bir bononun gelecekteki nakit akışını belirleyen bir kuponu ve bir vadesi vardır. Bononun tüm kuponlarını toplayıp, toplamı uygun bir iskonto oranına bölerseniz, bononun fiyatını bulursunuz. Buffett, gelecek karları bonolarınki kadar kesin ve tahmin edilebilir şirketleri arar.
Doktrin-12: Bu değerin altındaki bir fiyattan al.
İyi bir şirket olsa dahi fiyat değerinin altında değilse alım yapılmamalıdır. Buffett ayrıca Graham’dan öğrendiği güvenlik marjı ilkesini de alımlarda uygulamayı önerir. Bir şirket içsel değerinin yüzde 25 altında alındıysa, bu değer yüzde 10 düşse bile getiri hâla yeterli olacaktır. (‘Kuvvetli bir şirketin hisseleri içsel değerinin altında işlem görüyorsa kararlı bir şekilde harekete geçin)
Portföy Yönetimi
Hangi hissenin alınacağına dair verilen karar işin yarısıdır. Diğer yarısı portföyün devamlı olarak yönetilmesidir. Hangi hissenin ne kadar tutulacağı, bazı yatırım araçlarının nasıl ve ne zaman satılıp başka araçlara yönelineceğini bilmek ve bu kararlara eşlik eden duygusal fırtınalarla nasıl başa çıkılacağını öğrenmek önemlidir.
Buffett aylarca değil, yıllarla çalışıyor ve düşünüyor; sadece birkaç şirkete odaklanıyordu. Buna “odaklı yatırım” diyor.
Odaklı yatırım, uzun vadede ortalamaların üzerinde getiri vermesi beklenen birkaç hisse seçmek, yatırımlarınızın çoğunluğunu bu hisselere yapmak ve kısa vadeli dalgalanmalardan etkilenmeyecek metanete sahip olmak anlamına gelmektedir.
Odaklı yatırımın altın kuralları şunlardır;
-Yatırımlarınızı sağlam yönetimlerce yönetilen olağanüstü şirketlere yoğunlaştırın.
-Bu şirketlerin sayısını gerçekten iyi anlayabildiklerinizle sınırlayın. On iyi bir rakam. Yirminin üstü bela aramak demek.
-Bulduğunuz şirketlerin en iyisini seçin ve paranızın büyük miktarını ona yatırın.
-En az beş veya on yıl olacak şekilde uzun vadeli düşünün.
-Volatilite normaldir; kafaya takmayın.
Buffett’ın önerisi portföyde 5-10 arası hisse bulundurmaktır. Eğer içlerinde çok iyi bir şirket çıkarabiliyorsa paranın önemli bir kısmını bu şirkete yatırmaktan çekinmemiştir. American Express hisse değeri yarıya düştüğünde, varlıkların yüzde 40’ını bu şirkete yatırmıştı.
Çeşitleme Buffett’a göre, bilgisizliğe karşı korumadır. Eğer piyasa ile karşılaştırıldığında size kötü bir şey olmasını istemiyorsanız, her şeyi satın alabilirsiniz. Buda bir şirketi analiz etmeyi bilmeyen için gayet sağlam bir yaklaşımdır.
Odaklı yatırım geniş çeşitlemeli ve yüksek dönüşümlü yatırımın tam tersidir. En az beş yıl ve yıllık en fazla yüzde 10 ila 20 arası dönüşümle sabırla portföyün üzerinde oturmak gerekir.
Buffett’a göre finansal zarar, şirketin gelecek kârlarının yanlış öngörülmesi ile vergi ve enflasyonun tahmin edilemez etkileri nedeniyle ortaya çıkar.
Eğer bir hisse senedini yarın satmak niyetiyle alırsanız riskli bir işlem yapmış olursunuz. Fiyatları kısa vadede tahmin etmeye çalışmak yazı tura atmak gibidir. Eğer borsa yatırımını birkaç yıla uzatırsanız ve doğru bir alım yaptığınızı varsayarsanız, o zaman olasılıklar sizin lehinize kayacaktır.
Buffet’ın alım kararı ve zamanı için kolay bir kuralı vardır: İlk olarak yeni yapacağı alımın, hali hazırda sahip olduğundan daha iyi olup olmadığına bakar. Eğer almayı düşündüğü, elindekinden daha iyi değilse almayı düşünmez.
Satış zamanı daha zor bir karar anıdır. Elindeki hisseleri ilelebet tutmayı ister. Bu da işlem maliyetini azaltır, vergi sonrası getirileri artırır. Eğer şirket ortalamaların üzerinde rakamlar üretmeye ve yönetim, şirketin kârlarını mantıklı bir şekilde kullanmaya devam ediyorsa şirket elde tutulabilir. Ama daha iyisini bulursak bu şirketi değiştirmek mantıklı olur.
Buffett bir şirketin başarısını ölçmek için kısa vadeli fiyatları kullanmanın aptalca olduğuna inanır. Yılda bir aşağıdaki değişkenleri kontrol eder:
*Öz sermaye getirisi,
*İşletme marjları,
*Borç Seviyeleri,
*Sermaye harcaması gereksinimlerindeki değişimler ve
*Nakit üretme yeteneği.
Ekonominin durumunu tahmin etmek yerine her ekonomik koşulda kâr etme yeteneğine sahip şirketleri bulup almak için zaman harcamak daha akıllıca olacaktır.
Düşük F/K oranlı hisseler bir başlangıç olabilir, ancak fiyatların yükselmesi için nakdin ve yüksek sermaye getirisinin olması gerekir. Şirketin iş modelini anlamak önemlidir.
Peki, değeri yaratan unsurlar nelerdir?
Eğer sermaye maliyetinden daha yüksek bir getiri sağlıyorsa değer yaratıyor, daha düşük getiri veriyorsa da değer kaybediyor demektir.
Paranın Psikolojisi
Yatırımcılar, çoğu kez hırsları ve korkuları veya her ikisi yüzünden şirketin içsel değerinin üzerinde, aptalca fiyatlara hisse senedi alıyorlar. Başka bir ifadeyle, yatırımcı psikolojisi bir hisse senedinin fiyatını şirketin temel verilerinden daha çok etkiliyor.
İyi bir yatırımcı yatırımlarından para kazanmak için kendi duygularını kontrol altında tutarken başkalarının duygusal kararlarının yarattığı fırsatlardan yararlanmasını bilmelidir.
Buffett’ın önerisi, “Hissenin yüzde 50 değer kaybetmesini paniklemeden seyredecek güce sahip değilseniz, hisse senedi piyasasına girmeyin. Hatta şirketten hoşnut olduğunuz sürece düşüşleri alım fırsatı olarak görün.” Ayrıca “Başkalarından daha akıllı değil, daha disiplinli olmanız gerekir” diye ekler.
Düşük fiyatların en yaygın nedeni kötümserliktir. Mantıklı bir alıcının düşmanı ise iyimserliktir.
Borsada hisse fiyatlarını tahmin etmeye kalkmak falcılık yapmaktır. Piyasanın ne zaman yükseleceğini veya düşeceğini tahmin etmek faydasızdır. Tek yapılması gereken işi, başkaları hırs dolu iken korkmak, başkaları korkarken hırslanmaktır.
Ayrıca insanlar kötü habere aşırı tepki verirken iyi habere yavaş tepki verirler. Psikologlar buna “aşırı tepki yatkınlığı” diyor. Örneğin, kısa vadeli kâr açıklamaları iyi değilse, tipik yatırımcı aniden ve yanlış düşünülmüş bir aşırı tepki göstererek fiyatları kaçınılmaz bir şekilde etkiliyor. (Aksine, ülkemizde çok iyi bilanço bir sonraki dönemlere hesapsız şüphecilikle bakma alışkanlığından yavaş yavaş fiyatlandığı için şirketin gerçek değerini tespit edebilen gerçek yatırımcıya fırsatlar sunabiliyor. Bu psikoloji de ülkemizde “akıllı yatırımcıya” kolay ve zahmetsiz kazanma fırsatları sunuyor.)
Psikologlara göre zararın acısı kârın zevkinden daha fazla (Bunu borsamız düştüğünde telegram ve X’te yatırımcı davranışlarında da gözlemleyebiliyoruz). Zarardan kaçınma psikolojisi yatırımcıyı aşırı tutucu yapıyor ve bunun maliyeti var. Zarardaki hissemizi satmayarak hatamızı kabul etmeyi geciktiririz. Bu kötü hisse seçiminin alternatif maliyeti büyük olur.
Başarı odaklı yatırımcıların belli bir kişiliğe sahip olmaları gerekir. Devamlı duygularımızı analiz etmeli ve mantığın yolundan ayrılmamalıyız.
Son Söz
Warren Buffett oldukça başarılı bir yatırımcı ve yatırım yaparak para kazanmanın yollarını daha küçük yaşlarında keşfetmiş biridir. Warren Buffett'ın en önemli tavsiyeleri;
-Kendini hisse senedi almış değil, işletmeyi satın almış gibi düşünmek,
-Sürdürülebilecek rekabet avantajlarına sahip ve geleceği öngörülebilir şirketleri (ve sektörleri) arayıp bulmak,
-Kısa vadeli kazançlara değil, uzun vadeli içsel değere odaklanmak,
-Güvenlik marjı ile nakit akışı analizini kullanarak şirketlere değer biçmek,
-Sabırlı olmak ve hisselerin anlık fiyatlarına değil, şirketin faaliyetlerine ve genel gidişatına odaklanmak,
-Yatırım yapmayı uzun vadeli (şirket iyi gittiği sürece) düşünmektir.
Warren Buffett tarzı ve yatırım stratejileri basit ancak uygulanması zordur.
Bununla beraber günümüzde bu yaklaşımın hızlı büyüyen teknoloji şirketlerini göz ardı ettiğini dikkate almak gerekmektedir. Warren Buffett'in tarzı ve yatırım stratejileri çok muhafazakardır. Warren Buffett gelecek kârları büyük bir kesinlikle hesaplayamadığı için, teknoloji gibi büyüme endüstrilerine yatırım yapma fırsatlarını kaçırmıştır. İyi teknoloji şirketlerine yatırım fırsatlarını kovalamak, makul riskler almak umulmadık kazançlar sağlayabilir.
Diğer bir husus ise, yatırım yaparken ülke gerçeklerinin de son derece önemli olmasıdır. Enflasyonun olduğu ve devamlı çalkantılı bir konjonktürde para kazanmak ve yatırım yapmak çok zordur. Orta vadede sektörler ve ekonomik yaşam hızla değişebilmektedir. Uzun vadeli yatırım, yani al unut tarzı yatırım, kârdan çok zarar getirebilir. Orta vade yatırım daha güvenli olabilir.
Warren Buffett’ın yatırım tarzı bize tek bir gerçeği hatırlatır: Başarı, zekâdan çok sabır ve disiplinden doğar. Finansal piyasalarda kalıcı kazanımlar, kısa vadeli heyecanlara kapılmakla değil, uzun vadeli bir vizyon ve sağduyulu kararlarla elde edilir. Buffett gibi düşünmek, yalnızca yatırım yapma biçimimizi değil, yaşamı algılama şeklimizi de dönüştürür.
Artık sıra sizde; piyasalarda rüzgâr ne yönden eserse essin, aklın ve sabrın rehberliğinde kendi yatırım yolculuğunuzu sürdürmek sizin elinizde.